MeDinE~Fm Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

MeDinE~Fm Forum

İslami MeDinE~Fm Forum Radyomuzu dinlemek için...( http://www.vahdetfm.com/radyo.htm )....adresine girebilirsiniz...
 
MedinefmAnasayfaGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 NEFSIN HILE VE TUZAKLARI

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
((medine))
moderatör
((medine))


Mesaj Sayısı : 344
Kayıt tarihi : 18/01/09

NEFSIN HILE VE TUZAKLARI Empty
MesajKonu: NEFSIN HILE VE TUZAKLARI   NEFSIN HILE VE TUZAKLARI Icon_minitimeSalı Mart 10, 2009 3:22 pm

NEFSIN HILE VE TUZAKLARI

Insanlar ruh, beden ve nefis üçlüsünden mürekkep yaratilmis varliklardir. Bedeni kontrol ve idare eden insanin ya nefsidir veya ruhudur.nefis hayvani arzu ve istekleri emreder. Ruh ise ruhani,ulvi,meleki arzu ve istekleri emreder. Iste her insan bu ruh ve nefsinin mücadelesi içerisinde ömrünü idame ettirmeye, hayatini geçirmeye(yasamini sürdürmeye) çalisir.
Bu mücadelede nefsin ve seytanin yolunda gidenler,hayvanlar gibi belki de onlardan daha sefil bir sekilde yasamak zorunda kalanlardir. Ruhun ve aklin yolunda gidenler ise melekler gibi bol rizik,meleklerden daha yüce bir hayat yasayan insani kamil olgun insanlardir. Nefis hiçbir zaman iyi ve dogru olani yaptirmak istemez. O hep hava ve arzularin tatminini ister. Bunlar isterse dine aykiri olsun isterse bütün canlilarin yararina olsun nefis ancak kendini oyalamak kendi zevk aleminde uçmak ister..
Iste bu içimizdeki canavari bizlerden çok daha iyi bilen Yüce Rabbimiz onunla mücadele etmeyi ve nefsimizin degil Hakkin yolunu Allah’in kitaplarinin onun elçilerinin yolunu tutmamizi emreder.
Nefis insani çok gülünç hallere düsürür. Insan seksen yasina da gelse ona gülünç isler yaptirir.
Sonu pismanlikla bitecek pek çok yaramazliklar yaptirir. Insanoglu Allah’tan gafil oldugu zaman suurunu ve aklini bir tarafa biraktigi zaman nefsinin eline düser. Nefiste onu rezil rüsva eder. Tabiri caiz ise ayilarin burnuna halka takilip oynatildigini görmüssünüzdür. Nefiste insanin burnuna bir halka takar ve öyle oynatir. Insan çocuk iken sekere tatliyi meyyaldir çok sever. Nefis hep tatli ister onun için aglar,onun için kandirilir. Gençlik çagina geldi mi nefis bu sefer hemcinsine karsi ilgi duymaya baslar. Erkekte kadina, kadinda ise erkege karsi arzu ve istekler uyanir. Bu duygu ve arzular pesinde ne çirkin islere tevessül eder de ne abes ne ayip davranislara sebebiyet verir. Nefis daldan dala uçmaya uçsuz bucaksiz zevk ve eglence alemleri aramaya baslar.
Evlenip çoluk çocuk sahibi olduktan sonrada nefis yine insanin yakasini birakmaz.
Bu defada mal biriktirmeye tesvik eder. Mala karsi hirs baslar. Para için mal için kavga ettirir,adam öldürtür. Bazen de diyar diyar gezdirir. Kazandikça doyacagi yerde aciktirir. Daha fazlasini ister hep. Halbuki insanoglunun daglar kadar yigili altini olsa yinede yetinmez fazlasini ister insanoglunu ancak bir avuç toprak doyurur. Mali mülkü de oldugu zaman rahat ve lüks içinde yasamaya basladigi zaman da ,bu seferde nefis riyaset sevgisine kapilir. Bas olmak ister,alkislanmak omuzlarda tasinmak ister. Herkesin kendinden bahsetmesini kendisinden konusmasini ister. Bunun içinde kendini mülkünü feda etmeye hazirlanir. Bir mevki sahibi bir bas olabilmek için yanar tutusur. Sahsiyetinden kurallarindan tavizler vermeye baslar. Arzulladigi makama geldigi zaman ise hersey degisir. Konusmasi yürümesi baskalasir. Kendini dev aynasinda görmeye baslar. Nasihatlar vermeye yol göstermeye kalkisir. Mikrofonlar agzina uzatildikça dünyayi yönettigi hissine kapilir. Ahkam kesmeye herkesi deli kendini akilli sanmaya baslar. Es dost tanimaz arkadas ve dostlarini unutur, o çevreden geldiginin bilinmesini bile istemez. Gurur ve kibir küpü haline gelir yanina yaklasilmasi bir hayli zorlasir. Evet çizdigimiz bu kötü tablo maalesef nefsinin kurani olan pekçok insanin basina gelmistir. Kazandigi mal ,mülk ,mevkii ile kendisini degistirmeyen sahsiyetli dürüst insanlar ise çok azdir. Onlar nefsinin degil ruhunun ve aklinin yolunda giden dürüst insanlardir. Fakat bu büyük mücadelede kazanilmis çok zor bir basaridir. Bu herkesin kari dagildir. Insanin nefsi hiçbir zaman bos durmaz her yerde her zaman aldatacak birseyler bulur. Ayet-i kerimede cenab*i Hak Yusuf ( as) sözüyle söyle buyurmaktadir. “ ben böyle yapmakla nefsimi temize çikarmak istemiyorum. Çünkü nefis insana kötülügü emredicidir. Ancak Rabbimin esirgedigi bir nefis ola. Rabbim bagislayan esirgeyendir. “ ( Yusuf,53)



Sair Buhari ise söyle buyurmaktadir;
“Nefs’i emmâre’yle seytana karsi koy ve isyan et onlar sana güzel ögütlerde bulunsalar bile sen yine kabul etme.çünkü nefis iyi olani emretmez o yine bir hile düsünür. Nefsin isteklerini yerine getirmekle o doymaz aksine daha da ister. Nefis süt emen çocuk gibidir. Eger onu sütten kesmezsen delikanli da olsa süt emmek ister. Ama vakti gelince sütten kesersen oda bu aliskanligi birakir. Hiç oduna ates atmakla ates söner mi. Nefse vermekle de nefis doymaz. Daha da isterim diye feryat eder. Bu içimizde hep bulunan ama gözle görmedigimiz bazen “ben” bazen de “gururum” dedigimiz, kimilerinin “ego” diye adlandirdigi “canim istiyor” diye kandirildigimiz bu düsman hep aynidir ve her canli da mevcuttur. Insana düsen bununla mücadele etmek nefsin hile ve tuzaklarina karsi aklini ,iradesini ve ruhunu güçlendirmektir.
Her yaptigimiz davranista önce niyetimizi kontrol etmeliyiz. Bu isi niçin yapiyorum. Allah rizasi için mi,insanlarin yararina mi ya da nefsim hoslaniyor diye mi,içimde bu ise karsi bir hirs var diye mi. Bunlari iyi düsünmek durumundayiz. Bazen iyi bir is yapiyor bile gözükebiliriz. Ama orada yine nefis araya girmis ise sonuçta sevap yerine günah kazaniriz. Caddede yürürken vitrinlere bakan insanlar görürsünüz. Kimisi esyalara bakar onlari inceler kimisi de vitrin camindan kendi siluetini görür, saçini basini elbisesini kontrol eder. Görünüste ikiside vitrine bakar ama niyetler baskadir. Binaenaleyh her halimizde niyetimizi ve maksadimizi kontrol etmek zorundayiz. Hayatimizi nefsimizin arzu ve isteklerimizin yolunda harcamak yerine i, aklimizin ve irademizin yardimi ile rabbimizin bize gösterdigi istikamette yürümeye gayret etmeliyiz.
Sonuç olarak nefsin ve seytanin yolunu degil hakkin yolunu yüce dinimizin ve peygamberimizin gösterdigi sirati müstakimin takip edelim. Pismanlik duymayacagimiz isler yapalim. Cümle alem bizi övsede biz yine ey nefis ben seni iyi bilirim diyerek nefsimizi kontrol etmeliyiz.



22-TEVBE VE ISTIGFAR

Dünyaya bir imtihan için gönderilen insanoglu çogu zaman ilahi emir ve yasaklari çigneyip günah batakligi içine yuvarlaniyor. Her an hata yapiyor, günah isliyor,isyan ediyor. Eger insanoglu her isledigi günahtan sarhos olacak olsaydi dünyada ayik insan bulmak çok zor olurdu. Yine günahlarimiz yüzlerimizden okunacak olsaydi kimse kimsenin yüzüne bakamazdi. Insan düstügü bu batakliktan kurtulma çarelerini aramaz ve günah üstüne günah islemeye devam ederse, ömür kimilerinin dolupta kendilerinin cenneti kaybettigini gördügü zaman artik aci aci feryat etmenin ah vah demenin hiçbir faydasi olmayacagini katiyetle bilmelidir.
Kullarina karsi merhameti sonsuz olan Allah-u Teala onlara azap etmek istemez. Bu sebeple Kurani Kerimin birçok ayetlerinde ecel gelmeden, firsat kapilari kapatmadan önce,kullarini tevbe ve istigfara davet eder.
Allah-u Teala söyle buyuruyor: “deki ey kendilerinin aleyhine günah islemekte haddi asanlar, Allah’in rahmetinden ümidinizi kesmeyin,çünkü Allah bütün günahlari affeder. Süphesiz ki O çok yargilayici ve çok esirgeyicidir.” Bir baska ayeti kerimede ise “ her kim baskasi hakkinda bir kötülük yapar veya nefsine zulmederde, sonra tevbe ederek Allah’tan afv dilerse, Allah’a suçlari örtücü ve esirgeyici bulur.” Buyurmaktadir. (Nisa Suresi-110)
Efendimiz (a.s.v) : “ Günahtan tevbe eden kimse sanki o günahi islememis gibidir” buyurarak tevbenin günahlari silecegini temizleyecegini haber vermektedir. Bir kap ki içi temiz olmadikça oraya güzel seyleri koymak nafiledir bosunadir. Günahlardan tevbe etmedikçe kalp temizlenmez ve oraya ilahi Rahmet tecelli etmez. Çünkü tevbe kalbi temizler gafletten kurtarir. Tevbe ve istigfar günahlardan pisman olmak vazgeçmek Allah in rahmet ve magfiretiyle onlarin affedilmesini dilemektir. Günahlardan tevbe etmek her mü-minin üzerine vaciptir. Bu kitap sünnet ve icma ile rabittir. Binaenaleyh tevbeyi terk etmek ayrica bir günahtir. Islenen günah Allah ile kul arasinda ise tevbe eden sunlarqa dikkat etmelidir.
Tevbe edecegi günahi katiyetle terketmek
o günahi isledigine pisman olmak
Bir daha onu islememeye karar vermektir.
Eger tevbe edilen günah kul hakkina tealluk ediliyorsa o zaman bu üç sartta ilave olarak birde hak sahibi olan kimseden helallik dilemek ve hakkini ödemek mecburiyeti vardir. Degerli müminler hatasiz kul bulmak mümkün degildir. Onun için her an tevbe etmemiz gerekmektedir.
Allah resulü ; “Ruhum kudret edince bulunan Allaha yemin olsunki siz günah islememis tevbe ve istigfar etmemis) olsaydiniz sizin yerinize günah isleyipte kendisine istigfar edecek bir kavim getirirde sonra onlari bagislardi buyurmustur.
Resullulah efendimiz bir kutsi hadislerinde , söyle haber veriyor ; “Allah c.c. söyle demistir; “Ey ademoglu sen bana dua edip bagislanmani istedigin müddetçe bütün günahlara ragmen seni bagislarim.onlara aldiris etmem. Ey ademoglu senin günahlarin gökyüzündeki bulutlara kadar ulassa sonra benden af dilesen seni affederim. Ey ademoglu sen bana hiçbir suretle sirk kosmadigin sürece yeryüzü dolusu günahla bile gelsen bende sana yeryüzü dolusu magfiretle gelir yine seni bagislarim.” (tirmizi,daavat,nr.3534)
Hz. Resulullah gibi tevbe edelim. Onun ögrettigi seyiddül istigfar duasini yapalim. Allahim sen benim rabbimsin. Ibadete sayan hiçbir ilah yoktur. Ancak sen varsin, beni sen yarattin süphesiz ben senin kulunum. Gücüm yettigi kadar ezelde sana verdigim ahde ve vahdime bagliyim. Ya rab isledigim günahlarin serrinden sana siginiyorum. Bana lütuf ve ihsan buyurdugun nimetlerini ikrar ve itifat ediyorum. Günahlarinada itifat ediyorum. Sen beni affet Allah’im. Zira senden baska günahlari kimse affedemez.”
Hz. Ebubekir Siddik gibi tevbe edelim,istigfar edelim. Ya Ilahi azigi çok az olan kadina lutfunla kerem eyle. Ey Celil olan Rabbim iflas etmis olarak senin kapina geldim. Günahlarim çok çok büyüktür. Ama Sen zaten büyük günahlari affedensin. Senin bu kulun gariptir günahkar zelil bir kuldur. Onun isi gücü hep hata ve isyan,unutur yine yapar. Ya Rabbi sen ise bunca nimetlerden sonra yine de ihsan eder af eder bol bol verirsin. Ya Rabbi günahlarimin haddi hesabi yoktur. Kumlar gibi sayisiz günahim var. Ne olur bütün günahlarimi af eyle. Geçilen bana tertemiz yeni bir sayfa açiver. Ya Rabbi senin bagislaman sonsuzdur. Hz. Ebubekir böyle derse bizim halimiz nice olur. Biz aciz ve gafilleride rahmet pinarlarinda yika sana güveniyoruz ya Rabbi.
Eski kötü aliskanliklarimizi terk ederek pisman olarak temiz bir kul olarak hayatimiza devam edelim. Ruhumuzu yasantimizi yenilemeye çalisalim. Allah’a iyi kul olmak için daha çok gayret gösterelim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
NEFSIN HILE VE TUZAKLARI
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
MeDinE~Fm Forum :: SERBEST KONULAR :: SİZDEN GELEN ÖNEMLİ YAZILAR-
Buraya geçin: